Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü

8 Eylül Dünya Okuma Yazma Günü Mesajı

8 Eylül Dünya Okuma Yazma Günü Mesajı

8 EYLÜL DÜNYA OKUMA YAZMA GÜNÜ MESAJI

Okuryazarlık temel bir insan hakkıdır ve yaşam boyu öğrenmenin ilk basamağını oluşturmaktadır. Bireylerin hayatlarını dönüştürebilmesi, diğer insanlarla sosyalleşebilmesi ve insani gelişimini tamamlayabilmesi için okuma yazma bilmesi gerekmektedir. Okuma yazma enstrümanı kişinin sağlığını korumasına, gelirini artırmasına ve sosyalleşmesine imkân sağlamaktadır. Okuryazarlık düzeyinin yüksek olması insanların ve toplumların yaşam kalitesini yükseltirken, cehalet ise ancak iyi bir yaşam kalitesinin önünde aşılmaz bir duvar gibi yükselmekte ve toplumsal alandan dışlanmaya ve şiddete sebep olmaktadır.

Tüm insanların okuma yazma hakkından yararlanabilmesi ve cehaletin ortadan kaldırılması için Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) “8 Eylül Okuma Yazma Günü”nü bu yıl ellinci kez kutluyor. UNESCO teşkilatı dünyadaki bütün ülkelerin ulusal ve uluslararası örgün ve yaygın eğitim organizasyonlarıyla birlikte hareket ederek 65 yıldır okumaz yazmazlık sorunuyla mücadele etmektedir. UNESCO her yıl dünyada yetişkinlere yönelik okuryazarlık alanında yapılan çalışmalara destek vermekte ve son yıllarda daha çok genel gruplara yönelik yapılan okuma yazma eğitimi çalışmalarından çok dezavantajlı ve savunmasız toplum kesimleri ile marjinal gruplara yönelik gerçekleştirilen çalışmaları ödüllendirmektedir.

Dünyadaki 15 yaş ve üstü okuma yazma bilmeme oranı 1970 ile 2005 yılları arasında yarı yarıya düşmüş olsa da, hâlâ dünya çapında 758 milyon yetişkin insan okuyamıyor ya da kendini ifade edecek basit bir cümleyi yazamıyor. Gençlerin bir kısmı ve yetişkinlerin büyük bir bölümü temel okuma yazma becerilerinden yoksun, yetişkinlerin önemli bir bölümü ancak temel düzeyde okuma yazma becerisine sahip ve fonksiyonel olarak okuryazar değil, ancak basit cümleleri okuyup yazabiliyor fakat kısa metinleri yazmada başarısız olmaktalar. Okula gittiği hâlde okuryazar olmayan yetişkinler mevcut ne yazık ki! Dünyanın birçok yerinde, okuma yazma bilmeyenlerin üçte ikisini hâlen dramatik olarak genç kızlar ve kadınlar oluşturmaktadır. 

Herkes için daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için okuryazarlık temel aşamadır. Geleceği yazmak ve okumak ya da gelecekte söz sahibi olabilmek için okuma yazma bilmek şarttır. 2015 yılı Dünya Eğitim Formuna katılan ülkeler, 2030 yılına kadar, tüm genç ve yetişkinlerin, özellikle kızların ve kadınların, kabul edilen fonksiyonel okuma-yazma ve aritmetik yeterlilik seviyelerine ulaşmasını sağlamayı ve onların yetişkin öğrenme, eğitim ve öğretim olanakları ile donatılmış olmasını taahhüt etmektedirler.

Geleneksel anlamda, okuryazarlık kavramı alfabe aracılığı ile basit metinleri okuyup yazabilme ve temel aritmetik işlemleri yapabilme becerisi olarak tanımlanmakta ve geçmişi yazının icadına kadar uzanmaktadır. Okuryazarlık oranındaki kısa zamanda gerçekleşen ilk hızlı yükseliş ise endüstri devrimi ile birlikte kâğıdın ve baskı masraflarının ekonomik ve kolay ulaşılması sonrasında görülmektedir.

Geçmişten günümüze geleneksel okuma yazma öğretimi sürecinde önemli gelişmeler kaydedilse de, günümüzde gerçekleşen teknolojik gelişmeler doğrultusunda, artık yeni okuryazarlık kavramları ile karşı karşıya bulunmaktayız. Okuryazarlık kavramının önüne iletişim, medya, bilgisayar, kültür, çevre, sağlık, finans vb. birçok kavram getirilerek yeni okuryazarlık kavramları çeşitlenmektedir. 

Günümüzde bireylerin gelecekle ilgili hedeflerine ulaşabilmeleri, potansiyellerini ve bilgi birikimlerini geliştirebilmeleri ve içinde bulundukları topluma katılım sağlayabilmeleri, yani özetle yeni okuryazarlık kavramlarına göre okuryazar olarak kabul edilebilmeleri için;

     İhtiyacı duyduğu bilgiyi tespit edebilme, bu bilgiye ulaşabilme ve kullanabilme,

     Görsel mesajları okuyabilme ve kullanabilme,

     Okuduğu metinlere eleştirel yaklaşabilme ve değerlendirme yapabilme,

     Medya organlarının verdiği mesajları doğru anlayabilme ve algılayabilme,

     Bilgi ve iletişim araçlarını kullanabilme ve bu araçlarla yeni bilgiler üretebilme,

     İş yerinde problem çözebilme, uyumlu takım çalışması yapabilme ve kritik düşünebilme,

     Çevre bilinci ve duyarlılığına sahip olabilme,

     Parasal konularda doğru karar verebilme, finansal işlemleri anlama ve doğru tercihler yapabilme,

     Sağlık konusunda bilgi sahibi olma ve bu bilgileri doğru kullanabilme,

     Bilimsel düşünce becerileri geliştirebilme ve fenle ilgili bilgi, beceri, tutum ve değerlere sahip olabilme,

yeterliliklerinin her birine ayrı ayrı sahip olmaları gerekmektedir.

Nasıl ki, paranın saniyeler içindeki dolaşım hızının maksimum düzeylere çıktığı ülkelerde ekonomik büyüme ve zenginlik varsa, günümüz bilgi toplumunun ilerlemesi ve gelişmesi için de bilimsel bilgiyi üretme ve bu bilginin baş döndürücü bir hızla paylaşımı ve dolaşımı sayesinde mümkün olacaktır. Bunu başarabilen toplumlar bilim ve teknolojiyi hızlı bir şekilde büyütme ve ilerletme başarısını yakalayacaktır. 

Bilginin hızla dolaşması ve diğer insanlarla paylaşımı ancak okuryazarlıkla mümkündür. Okuma yazma bilmeyenlerin bilgi ve iletişim teknolojilerindeki sürekli gelişmelerden yararlanabilmesi ve okuma yazma bilenler kadar hızlı bilgi alışverişinde bulunabilmesi mümkün olmamaktadır. Sosyal medya ağlarında metin yazarak mesajlaşması, internet üzerinden iletişimin giderek daha geniş bir alanda kullanılması, kişilerin daha fazla sosyal paylaşımlar yapmasına ve daha kısa zamanda siyasal birliktelikler kurmasına ve ülke ve dünya sorunları üzerinde daha hızlı görüş bildirmelerine ve siyasal katılım sergilemelerine imkân sağlamaktadır.

TÜİK verilerine göre 2015 yılında ülkemizde yaşayan 14 yaş üstü 59.299.679 kişinin 2.583.951 kişisi (% 4,36) henüz okuma yazma bilmemektedir. Erkeklerde okuma yazma bilmeme oranı % 1,41 olarak gerçekleşirken kadınlarda bu oran % 7,29 oranında gerçekleşmiştir. 

Ülkemizde yaşayanların % 92,1’inin il ve ilçe merkezlerinde yaşadığı gerçeğinden yola çıkarsak okuma yazma bilmeme sorunu ülkemiz için kırsal kalkınma odaklı bir problem olmaktan ziyade kentlileşme sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Okumaz yazmazların yarısı İstanbul, Şanlıurfa, Diyarbakır, Ankara, Adana, Bursa, Gaziantep, Van, Mardin, İzmir, Kahramanmaraş, Konya, Ordu ve Malatya illerinde yaşamaktadır. Ülkemizdeki okuma yazma bilmeyenlerin % 12,03’ü (310.790 kişi) İstanbul’da yaşamaktadır.

Bakanlığımız kuruluşundan günümüze ülkemizin okuryazarlık oranlarını artırabilmek için okuma yazma bilmeyen yetişkin vatandaşlarımız için sık sık okuma yazma kampanyası düzenlemiştir. Günümüzde halk eğitim merkezleri tarafından okuma yazma kursları hâlen devam ettirilmektedir. Okuma yazma kurslarında diğer bakanlıklar, kamu kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları da Bakanlığımızla iş birliği yaparak okuma yazma çalışmalarına desteklemektedirler. 

Yetişkin okuma yazma çalışmaları yıl boyunca halk eğitim merkezleri ve diğer okullar ile iş birliği hâlinde bulunduğumuz kurumlarda talep olması durumunda belirli bir sayı şartına bakılmaksızın açılmaktadır. Halk eğitim merkezlerinde yetişkin okuma yazma kurslarına devam eden kursiyerlerden herhangi bir para talep edilmemekte ve ders kitapları bakanlığımız tarafından kurslara devam eden veya kendi kendine okuma yazma öğrenmeye çalışan herkese ücretsiz olarak verilmektedir. 2017 yılından itibaren yurt dışında yaşayan ve okuma yazma bilmeyen vatandaşlarımızın da okuma yazma kitap talepleri, Bakanlığımız yurtdışı teşkilatları aracılığıyla karşılanacaktır. 

Kendi imkânları ile okuma yazma öğrenen yetişkinler kursa devam etmeksizin düzenlenecek seviye tespit sınavlarında başarılı olmaları durumunda durumlarını belgelendirebilmektedirler. I. kademe okuma yazma kurslarında başarılı olan yetişkinler artık okuryazar olurken, II. kademe okuma yazma kurslarını başarıyla bitirenler ise ilkokul düzeyinde öğrenim görmüş sayılmaktadırlar. Böylece istemeleri durumunda daha önce gerçekleştiremedikleri temel eğitimlerini ve orta öğretim düzeyindeki öğrenimlerini açık öğretim imkânlarıyla tamamlayabilmektedirler.

Ayrıca, görme engelli yetişkinlerin halk eğitim merkezlerinde okuma yazma öğrenebilmeleri için yetişkin okuma yazma kitap setimiz (Öğretmen kılavuz kitapları hariç) Braille alfabesine çevirtilerek 1000’er adet basımı yaptırılacak ve öncelikle il merkezlerindeki halk eğitim merkezlerine gönderilerek ilgililere ulaştırılacaktır.

Dünya Okuma Yazma günü vesilesi ile halk eğitim merkezlerindeki yetişkin okuma yazma kurslarına katılan tüm kursiyerleri cesaretlerinden dolayı tebrik eder, alanda çalışan halk eğitim merkezi öğretmen ve yöneticileri ile bu alanda Genel Müdürlüğümüzle iş birliği içinde hareket eden tüm kamu ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ederim.

 

Ali Rıza ALTUNEL
Genel Müdür V.

 

Emniyet Mahallesi Abant 2 Caddesi No 8 Yenimahalle / ANKARA - 0312 413 21 14 0312 413 21 16

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.